Dijital dönüşüm çağında KOBİ’lerin karşılaştığı en kritik karar noktalarından biri, doğru ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) sistemini seçmektir. Bu tercih süreci, çoğunlukla iki ana eksen üzerinde yoğunlaşır: Yerli mi, yabancı mı? Ve bulut tabanlı mı, yoksa on-premise mi?
Yerli ve Yabancı ERP: Mevzuat, Maliyet ve Destek
Yerli ERP sistemleri, özellikle Türkiye’deki mevzuatlara (KVKK, e-Fatura, e-Arşiv gibi) tam uyumluluğu ve Türkçe destek avantajıyla KOBİ’ler için oldukça cazip seçenekler sunar. Daha uygun maliyetli olmaları da yerli çözümlerin tercih edilme nedenlerindendir.
Öte yandan, yabancı ERP sistemleri gelişmiş teknoloji altyapısı, global entegrasyon kabiliyeti ve ileri düzey fonksiyonlarla öne çıkar. Yapay zeka destekli modüller, AI tabanlı raporlama sistemleri ve akıllı tahminleme motorları gibi yeni nesil özellikler, bu sistemleri daha öne çıkarsa da bu başlıklarda henüz hissedilir bir kullanıma rastlamak çokça görünür değildir. Üstelik yüksek toplam sahip olma maliyeti, KOBİ’ler için ciddi bir engel teşkil etmektedir.
Bulut, On-Premise: Esneklik ve Veri Gizliliği Dengesi
Bulut ERP çözümleri, düşük başlangıç maliyeti, hızlı devreye alma, ölçeklenebilirlik ve coğrafi bağımsız erişim gibi avantajlarla KOBİ’ler için dijitalleşme sürecini hızlandıran önemli bir alternatiftir. Ayrıca bu sistemler, yapay zeka ile entegre edilmiş karar destek mekanizmalarıyla da güçlenmektedir. Her ne kadar bugün bu yetenekler sınırlı olsa da, çok yakın gelecekte büyük bir sıçrama olacağı aşikar.
Öte yandan, on-premise ERP çözümleri, verinin tamamen işletme bünyesinde kalmasını sağladığı için güvenlik ve veri egemenliği açısından öne çıkıyor. Regülasyonların sıkı olduğu sektörlerde hâlâ tercih edilmektedir. Ancak yüksek lisanslama, donanım ve bakım maliyetleri bu modelleri KOBİ’ler için giderek daha az erişilebilir hale getirmektedir. Bu noktada, geçici bir dönem için hibrit ERP mimarileri (bulut + on-prem entegrasyonu) geçerli bir çözüm olarak öne çıkabilecek gibi duruyor.
ERP Sistemlerinde Modülerlik, Mikro Hizmetler ve Yapay Zeka İlişkisi
Günümüzde birçok ERP sistemi modüler yapıda sunulmakta(en azından bulut olanlar) ve kullandığın kadar öde modeliyle KOBİ’lere ölçeklenebilir çözümler sunmaktadır. Bu yaklaşım, yalnızca maliyet avantajı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda mikro hizmet mimarisi sayesinde yapay zekaya entegre olabilen esnek ve akıllı sistemlerin önünü açıyor. Gelecek açısından yapay zeka çözümlerinin daha çok bulut yapılar için verimli sonuçlar üreteceği kanaatindeyim.
Kendileri gibi ‘mikro’ ölçekli olan bu modüler ve yapay zeka destekli sistemler sayesinde özellikle Mikro KOBİ’ler, yüksek maliyetli yatırımlara ihtiyaç duymadan rekabet gücü kazanabilir. Bu nedenle “küçük modüller, büyük akıllar” yaklaşımı, KOBİ’lerin gelecekteki dijital omurgasını oluşturabilir.
Mikro ve Küçük KOBİ’ler için gelecek bulut ERP, düşük maliyet, standart iş süreçleri yaklaşımının hayat bulduğu yıllar olabilir.
ERP Alımında İlk Maliyete Değil, Toplam Sahip Olma Maliyeti Odaklanmak
ERP yatırımlarında birçok işletme, tüm kaynaklarını ilk satın alma maliyetine yönelterek adeta “son kurşununu” en baştan kullanıyor. Ancak toplam sahip olma maliyeti (TCO), lisanslama, altyapı, eğitim, destek ve güncellemeleri de kapsadığından, sürecin asıl yükü zamanla ortaya çıkıyor.
Özellikle destek hizmetleri kesilen büyük ERP projeleri, işlevsel olgunluk seviyesine ulaşamadan terk edilebiliyor ve sonuç olarak sistemin “adı var, kendi yok” durumu ortaya çıkıyor. Çoğu zaman yetersiz görünen eski ERP sisteminin kullanım olgunluğuna bile yaklaşılamadan durum kabulleniliyor.
ERP alımında gözü karartıp ilk satın alma maliyetine son kurşununu atan bir çok işletme toplam sahip olma maliyetine yenik düşüyor.
Özelleştirme İkilemi: Karmaşık Süreçler ve Standart Sistemler
KOBİ’ler genellikle karmaşık ve sektöre özgü süreçlere sahiptir. Bu süreçleri ERP sistemine uyarlamak yerine ERP’yi kendi süreçlerine uydurmak istediklerinde, özellikle bulut tabanlı ERP sistemlerinde yüksek özelleştirme talepleriyle karşılaşıyorlar. Bu durum, maliyetleri artırmakla kalmıyor, sistemin sürdürülebilirliğini de zora sokuyor.
Bu nedenle ERP seçimi sırasında mutlaka Fit to Standard (Best Practice) analizi yapılmalı, iş süreçleriyle ERP’nin sunduğu standartlar arasındaki boşluklar (Fit to Gap) net bir şekilde belirlenmeli ve bu boşlukların maliyeti planlamaya dahil edilmelidir.
Bu yaklaşım, esneklik ve standardizasyon arasında nerede durduğunuzu net biçimde gösterecektir.
Geleceğe Bakış: Bulut ERP Kaçınılmaz mı?
Global araştırma şirketlerinin verileri, ERP’nin geleceğinin bulut ve yapay zeka entegrasyonu ekseninde şekillendiğini göstermektedir. Gartner 2024 raporuna göre, yeni ERP projelerinin %75’i doğrudan bulut altyapısıyla başlamaktadır. IDC ise 2027 yılına kadar ERP pazarının %60’ının buluta taşınacağını öngörmektedir.
Yerli ERP sağlayıcıları da SaaS (Software as a Service) modellerine geçiş yaparak bu dönüşüme ayak uydurmaktadır. Ancak bazı sektörlerde –örneğin üretim gibi yüksek özelleştirme gerektiren alanlarda– hibrit sistemlerin bir süre daha tercih edileceği öngörülebilir.
ERP Seçimi Stratejik Bir Adımdır
KOBİ’ler için ERP seçimi, yalnızca bir yazılım tercihi değil; uzun vadeli, sürdürülebilir dijital dönüşüm yolculuğunun stratejik bir parçasıdır. Yerli-yabancı, bulut-on-prem gibi ikilemler arasında karar verirken; maliyet, yapay zeka uyumluluğu, mevzuat uygunluğu, modülerlik ve toplam sahip olma maliyeti gibi başlıkların bütünsel olarak değerlendirilmesi gerekir.
NOT: Kirpi Consulting olarak hazırladığımız ERP Seçim Kılavuzu, bu kritik karar sürecinde size yön gösterir. Web sitemizden indirebilirsiniz.
İyi pazarlar.